GENİŞ ZAMAN: THE SIMPLE PRESENT TENSE

 

The Simple Present Tense, bir eylemin ya da durumun geçmişte, şu anda ve gelecekte gerçekleştiğini belirten Zaman yapısı. The Simple Present Tense yapısı, eylem veya durumun ne Zaman başladığını ya da ne Zaman biteceğini bildirmez, sadece gerçekleştiğine dair bilgi verir. Sürekli tekrarladığımız yada sıradan hale gelmiş eylemleri de anlatabiliriz. Türkçe’de karşılık olarak ‘’ir,er’’ gibi kelimeleriyle oluşturulur.Örn:( gelir,gider,yapar vb)Bazı cümlelerde iyor olarak çevrilen cümleler de  simple past tense ile kurulabilir (Seni seviyorum : I love you )

A)    OLUMLU CÜMLE KURULUŞU:AFFIRMATIVE SENTENCES

I

Verb

 

Object

Time

You

Verb

 

Object

Time

We

Verb

 

Object

Time

They

Verb

 

Object

Time

He

Verb

‘’s,ies,es’’

Object

Time

She

Verb

‘’s,ies,es’’

Object

Time

It

Verb

‘’s,ies,es’’

Object

Time

 

Üçüncü tekil şahıs için (he/she/it) fiil, olumlu cümlede –s takısı alır.Bu takılar fiilin yazılışına göre değişebilir

  •  He/she/it gibi özneleri anlatırken fiillerin son harfler ‘’ch,sh,s,ss,x,o,zz’’ ile biten fiiller ‘’es’’ takısı alırlar

Match

Kiss

Bus

Box

Brush

Go

Watch

Trench

Teach

Catch

matches

Kisses

Busses

Boxes

Brushes

Goes

Watches

Trenches

Teaches

Catches

 

  • Eğer sessiz bir harften sonra ‘’y’’ ile biterse ‘’y’’ düşer ‘’ies’’ olur.

 Cry

Carry

Study

Fly

Dry

Try

Apply

 Cries

Carries

Studies

Flies

Dries

Tries

Applies

 

  • Fakat sesli bir harften sonra ‘’y’’ ile biterse ‘’s’’ eklenir

Pray

Say

Play

Buy

Enjoy

Stay

Annoy

Pay

Lay

Prays

Says

Plays

Buys

Enjoys

Stays

Annoys

Pays

Lays

 

  • ‘’Have’’   fiiliyle bir olumlu cümle kuruyorsak  he/she/it için ‘’has’’ halini alır ama soru ve olumsuzlarda ‘’have’’ olur.              

ÖRNEKLER

I go to run everymorning 

Her sabah koşmaya giderim

She plays tennis everyweekend

O her haftasonu tenis oynar

Aylin usually goes to the theatre 

Aylin genellikle tiyatroya gider

My father sometimes gets up very late

Babam bazen çok geç uyanır

We buy a newspaper regularly

Düzenli olarak bir gazete alırız


B)   OLUMSUZ CÜMLE KURULUŞU = NEGATIVE SENTENCES

  • Olumsuz cümlelerde i / you / we / they için do not kısa haliyle don’t eki kullanılır he/she/it için ise does not ya da kısa haliyle doesn’t kullanılır fakat fiiller herhangi bir ‘‘s ‘’ takısı almaz. 

I

Do not or don’t

Verb

Object

Time

You

Do not or don’t

Verb

Object

Time

We

Do not or don’t

Verb

Object

Time

They

Do not or don’t

Verb

Object

Time

He

Does not or doesn’t

Verb

Object

Time

She

Does not or doesn’t

Verb

Object

Time

It

Does not or doesn’t

Verb

Object

Time


ÖRNEKLER

I don't get up early.

Erken uyanmam.

We don't go on holiday every year.

Her sene tatile gitmeyiz.

You don't like animals.

Sen hayvanları sevmezsin.

Asiye doesn't clean the house herself.

Asiye evini kendi temizlemez.

Ali doesn't have breakfast in the morning

Ali sabahları kahvaltı yapmaz.

They usually don't go out on Sundays.

Onlar pazarları dışarı cıkmaz.

She frequently doesn't want to do her homework.

O sık sık ödevini yapmak istemiyor.


C)   SORU CÜMLELERİ KURULUŞU = INTERROGATIVE SENTENCES

  • Soru cümlelerinde ‘’do/does’’ ekleri cümlenin başına gelir ve fiiller herhangi bir ‘’s’’ takısı almaz.

Do or don’t

I

Verb

Object

Do or don’t

You

Verb

Object

Do or don’t

We

Verb

Object

Do or don’t

They

Verb

Object

Does or doesn’t

He

Verb

Object

Does or doesn’t

She

Verb

Object

Does or doesn’t

It

Verb

Object


ÖRNEKLER

Does your sister always get up early?

Kız kardeşin erkenden uyanır mı?

Does your company keep their promises?

Şirketiniz sözlerini tutar mı?

Do you like animals?

Hayvanları sever misin?

Do you love me ?

Beni seviyor musun?

Do you catch colds often?

Sık sık soğuk algınlığına yakalanır mısınız?

Don't you ever help your mother?

Annene hiç yardım eder misin?

Do you work at Hospital?

Hastanede çalışır mısınız?

 

*The Simple Present Tense’de bir çok Zaman zarfı bulunmaktadır. Bu zarflar cümleyi olumlu veya olumsuz yapar ve cümlede ki yeri bazen başına bazen ortasın gelmesine neden olur...

a)      Genelde yaptığımız işleri, alışkanlıklarımızı anlatırken bu Zaman zarflarını kullanırız

always,

someTimes,

never,

often

every day

every month

every year

every summer

Every morning

Every night

Hep/daima

Bazen

Asla

Often

Her gün

Her ay

Her yıl

Her yaz

Her sabah

Her gece

 

- What time do you usually get up?

- I usually get up at seven o'clock.

Genellikle kaçta uyanırsın?

Ben genelde saat 7de uyanırım.

- Does ayse always get up early?

- Not always. She sometimes gets up very late.

Ayşe her Zaman erkenden kalkar mı?

Her Zaman değil . Bazen çok geç uyanır.

- How often do you go to the cinema?

- I go to the cinema every weekend

Ne kadar sıklıkla sinemaya gidersin?

Her haftasonu sinemaya giderim.

- How often does your brother write to you?

- He writes to me very often.

Biraderin sana ne kadar sıklıkla yazar?

O bana sık sık yazar.

 

b)       Frequency AdVerbs (Sıklık bildiren Zaman zarflan)

always

Hep , Her zaman

almost always/nearly always

Hemen her zaman

very often

Çok sık

usually/generally

Genellikle, genelde

often/frequently

Sık sık

someTimes/occasionally

Bazen/ara sıra

rarely/seldom

Ender/nadiren/seyrek

hardly ever/scarcely ever/almost never

Hemen hemen hiç

Never

Asla / hiç / hiç bir zaman

 

  • Yardımcı fiil bulunmayan olumlu cümlelerde bu zarflar asıl fiilden önce, yani özne ile yüklem arasında yer alır.

She always sings in English

O daima ingilizce şarkı söyler

sometimes feel depressed

Bazen bunalımlı hissediyorum

They seldom go to the theatre

Onlar nadiren tiyatroya giderler

 

  • Sıklık bildiren zarfların olumsuz cümledeki yeri değişiktir. Always daima olumsuzluk eki "not" dan sonra gelir.

I don't always get up early.

Daime erkenden uyanmam

Selin doesn't always study very hard.

Selin her zaman çok ders çalışmaz

They don’t  always late for class.

Onlar her zaman sınıfa geç kalmazlar

  • frequently, someTimes ve occasionally olumsuzluk ekinden önce gelir.

 

I sometimes don't want to be with people.

Bazen insanlarla birlikde olmak istemiyorum

She frequently doesn’t want to study.

O çok sık ders çalışmak istemez

 

  • usually, generally ve often her iki durumda da kullanılır.

We often don't watch TV

Çok sık televizyon izlemeyiz

We don't often watch TV

Çok sık televizyon izlemeyiz

 

  • rarely, seldom, hardly ever, almost never ve never olumsuz cümlede kullanılmaz. Bu zarflar sadece olumlu cümlede kullanılır, ancak olumsuz bir anlam taşır.

I hardly ever go to the theatre

Hemen hemen hiç tiyatroya gitmem

My mother almost never complains

Annem neredeyse hiç şikayet etmez

She never comes to her classes on Time

O hiç sınıfa Zamanında gelmez

People seldom ask questions.

İnsanlar nadiren soru sorarlar

He almost never gets sick

O neredeyse hiç hasta olmaz

I rarely drive above 50 mph.

Nadiren 50 km üstüne çıkarım

We rarely see each other now.

Birbirimizi çok nadiren görüyoruz

She seldom goes to that sort of place.

O nadiren böyle yerlere gider

  • Olumlu anlam taşıyan sıklık zarflarını (usually, generally, often, frequently, someTimes, occasionally) dilbilgisi kurallarına uygun bu kullanımlarının yanı sıra, cümlede vurguyu artırmak için, cümlenin başında da kullanabiliriz. Özellikle someTimes bu şekilde çok sık kullanılır

Sometimes I get angry easily

Bazen çok kolay sinirlenebiliyorum

Usually they spend too much money on luxuries.

Onlar genellikle lüks şeylerde çok para harcarlar

  • Occasionally ve someTimes, cümle sonunda da yer alabilir.

I go to the theatre occasionally.

Ara sıra tiyatroya giderim

  • Often, özellikle quite ve very ile birlikte kullanıldığında cümle sonunda da yer alabilir.

Do you catch colds often?

Sık sık soğuk algınlığına yakalanır mısınız?

We come to this restaurant quite often.

Biz oldukça sık bu restorana geliriz

I don't watch television very often.

Çok sık televizyon izlemem

We go there often

Sıkça oraya gideriz

She caught colds often

O çok sık soğuk algınlığına yakalanır

  • Rarely ve seldom, özellikle only, very ve quite ile birlikte kullanıldığında, cümle sonunda yer alabilir.

I eat meat very seldom.

Çok nadir et yerim

My father smokes cigars quite rarefy.

Babam oldukca seyrek puro  içer

  • Ever olumlu veya olumsuz soruda kullanılır ve hiç anlamını verir. Olumsuz cümlede hiç demek için do not ever yerine never kullanılır.

Do you ever smoke?

No, I never smoke.

Hiç sigara içermisin

Hayır hiç içmem

Don't you ever help your mother?

Yes, I help her when I have Time.

Annene yardım eder misin?

Evet, vaktim oldukça ederim

Do you ever go to the cinema

Hiç sinemaya  gider misin?

 

EN ÇOK NERELERDE KULLANILIR ?

a)    Doğa kanunlarını, her Zaman geçerliliği olan doğruları ve genellemeleri bu tense ile ifade ederiz.

Water consists of oxygen and hydrogen.

Su oksijen ve hidrojenden oluşur

The Earth revolves round the Sun

Dünya güneşin edrafında döner

Plants need water in order to grow.

Bitkilerin büyümek için suya ihtiyacı vardır

Water boils at 100 degrees centigrade

Su 100 derece de kaynar.

Wood floats in water but iron sinks.

Tahta suda yüzer ama demir batar

Every love has an end

Her aşkın bir sonu vardır

 

b)    Birinin genelde ne yaptığını sormak istersek What do yo do diyebiliriz ( ne yaparsın)

What do you do at the weekends?

I usually work at weekends

Haftasonları ne yaparsın?

Genellikle çalışırım

What does your father do in the evenings?

He watches news

Baban akşamları ne yapar?

Haberleri izler

What do you do if your girl friend goes?

I do blind of your hand

Kız arkadaşın giderse ne yaparsın?

Elinin körünü yaparım

c)    Sinema, tiyatro gibi etkinliklerin başlama ve bitiş saatlerini, ders programlarını ya da uçak, tren, otobüs tarifelerini belirtirken, geniş Zamanı gelecek Zaman anlamıyla kullanabiliriz.

The bus times start to  at 6 a.m. and stop at 12 a.m. every day.

Otobüs saatleri saat 6’da başlar saat 12’de biter                                              

The train to Istanbul leaves at 9 a.m. and arrives there at 6 p.m.

Istanbul treni yarın saat dokuzda ayrılır ve ertesi gün saat 6da varır

Our lessons usually begin at 9 and finish at 12.

Derslerimiz genelde saat 9 da başlayıp 12 de biter

My course begins at 9  and finishes at 12.

Kursum saat 9da başlar 12 de biter

 

d)    Gazete manşetlerinde, normalde past tense ile aktarılması gereken (olmuş, gerçekleşmiş) olaylar. Simple Present Tense ile aktarılır.

A live bomb blows up a shopping center in Syria

Suriye’de bir alışveriş merkezinde canlı bomba patladı

A coach collides with a waggon train in China: hundreds killed and hundreds more wounded

Çin’de bir yük treniyle bir yolcu treni çarpıştı. Yüzlerce(kişi) öldü ve yüzlercesi yaralandı.

e)     Resmi yazışmalarda

We write to advise you

Size bildirmek üzere yazıyoruz 

I enclose the cheque for ₺1000.

1000 tl’lik çeki ilişikte gönderiyorum

 

f)     Adres sorarken

How do I get to the nearest Post office?

En yakın postaneye nasıl giderim?

You go straight on to the Erdal Grocer, then you turn left.and you will see ahmet uncle in there Ask him!

Erdal Bakkal’a kadar dümdüz git sonra sola dön.ve orada Ahmet emmiyi göreceksin.Ona sor