Pronouns : ZAMİRLER
Written by İngilizce Öğretmeni
PRONOUNS : ZAMİRLER
Kişi, soru, belirsizlik ve gösterme kavramı taşıyarak adın yerine kullanılan sözcüklere "zamir" denir.
a) Subject Pronouns : KİŞİ ZAMİRLERİ
I |
You |
We |
They |
He |
She |
It |
Ben |
Sen/siz |
biz |
onlar |
O (erkek) |
O (kadın) |
O canlı cansız varlıklar |
b) Object Pronouns-Nesne Zamirleri
I |
You |
We |
They |
He erkek |
She kadın |
It canlı cansız |
me |
you |
us |
them |
him |
her |
its |
Beni-Bana |
Seni-sana |
Bizi-bize |
Onları-Onlara |
Onu-Ona |
Onu-Ona |
Onu-Ona |
She has the most money among us. |
O aramızdaki en çok paraya sahip olandır |
He is the best player in the team. |
O takımdaki en iyi oyuncudur |
It is the biggest city in Turkey. |
Türkiye’deki en büyük şehirdir |
I will go tomorrow |
Yarın gideceğim |
You will come work at 7 o’clock sharp |
işe tam 7de geleceksin |
We are going to crash |
Çarpacağız |
They ate fish at dinner yesterday |
Onlar dün akşam yemeğinde balık yediler |
b) Demonstrative Pronouns : İŞARET ZAMİRLERİ
this |
that |
these |
Those |
bu |
şu yada o |
Bunlar |
Şunlar yada onlar |
- · This ve that tekil, these ve those çoğuldur. Genellikle elimizin erişebileceği şeyleri gösterirken this ve these, erişemeyeceği şeyleri gösterirken that ve those kullanılır
This is a famous book. |
Bu ünlü bir kitap. |
These are famous books. |
Bunlar ünlü kitaplar. |
Those people who would like to go on the trip should put their names on the list. |
Geziye katılmak isteyenlerin adlarını listeye yazmaları gerekmektedir. |
That is a list of rules. |
Şu, kurallar listesidir. |
- this, bir fikri ya da bir durumu anlatmak için de kullanılabilir
She hadn’t done her homework. This made the teacher angry. |
Ev ödevini yapmamıştı. Bu da öğretmeni kızdırdı. |
- That, karşılaştırma cümlelerinde sık sık gösterme zamiri olarak kullanılır:
Their house was much more comfortable than that of ours. |
Onların evi bizimkinden çok daha konforluydu. |
c) Possessive Pronouns : İYELİK ZAMİRLERİ
mine |
yours |
his |
hers |
ours |
yours |
theirs |
Benimki |
seninki |
Onunki (erkek) |
Onunki (bayan) |
bizimki |
Sizinki |
onlarinki |
Whose book is this? It's my book. |
Bu kitap kimin? Benim kitabım |
Are these your books? They are ours |
Bu kitaplar sizin mi? Onlar bizimki |
d) İnterrogative Pronouns : SORU ZAMİRLERİ
What? |
Ne? |
Whom? |
Kime/kimi? |
when? |
Ne zman? |
From Whom? |
Kimden? |
Where? |
Nerede? |
With whom? |
Kiminle? |
Who? |
Kim? |
Whose? |
Kimin? |
Which? |
Hangi? |
How? |
Nasıl? |
Why? |
Neden? |
How many? |
Kaç tane? |
How much? |
Ne kadar? |
How long? |
Ne kadar süre? |
How far ? |
Ne kadar uzak? |
Whoever? |
Her kim? |
Whatever ? |
Her ne ? |
Whichever ? |
Hangi birini? |
e) Indefinite Pronouns : BELGİSİZ ZAMİRLER
- Kişiler için
someone |
birisi |
somebody |
birisi |
anyone |
kimse |
anybody |
kimse |
one |
biri |
nobody |
Kimse / hiç kimse |
everyone |
herkes |
everybody |
herkes |
- Nesneler için
something |
Birşey |
nothing |
Hiç birşey |
anything |
Birşey |
everything |
Herşey |
- Yerler için
somewhere |
bir yerde |
nowhere |
hiçbir yerde |
anywhere |
herhangi bir yere |
everywhere |
her yerde |
- -one ve – body ile biten sözcükler insanlar için kullanılır , - thing ile biten sözcükler cansız varlıklar için kullanılır,
Everybody needs love |
Herkes aşka ihtiyaç duyar |
I think something is wrong with him. |
Sanırım onunla ilgili birşey yanlış. |
- Some ve any'nin kullanımıyla ilgili kurallar someone, anybody, something,. Gibi sozcukler icin de gecerlidir.
We need someone/somebody to help us. (affirmative) |
Bize yardım edecek birine ihtiyacımız var (olumlu cümle) |
Does anybody/anyone here speak French? (interrogative) |
Fransızca konuşabilen biri varmı burda?(soru cümlesi) |
She doesn't want anyone/anybody to learn her secret, (negative) |
O kimsenin sırrını öğrenmesini istemiyor (olumsuz cümle) |
Something must be done without delay, (affirmative) |
Birşey geçikmeden yapılmalıdır.(olumlu) |
Has anything been done about it? (interrogative) |
Onun hakkında bişey yapıldı mı? (soru) |
I don't want to hear anything about it. (negative |
Onun hakkında birşey duymak istemiyorum (olumsuz) |
- İkramda ya da ricada bulunurken ya da yanıtın buyuk bir olasılıkla "evet' olacağını tahmin ettiğimiz sorularda something/someone kullanabiliriz.
Why are you looking in my purse? Are you looking for something? |
Neden çantama bakıyorsun ? birşey mi arıyorsun? |
Would you like something to drink? No, thanks. I don't want to drink anything |
İçecek birşey almak istermisiniz? Hayır Teşekkürler,İçecek birşey istemiyorum. |
Can you give me something to read? |
Bana okumak için birşey verebilirmisin? |
- No ile baslayan sozcukler olumlu cümle de kullanılır. Ancak cümlenin anlamı olumsuzdur.
She told me nothing |
Bana hiç birşey söylemedi. |
I saw no one/nobody there |
Orda kimseyi görmedim |
- Anyone/anybody ve anything olumsuz cumlede ozne olarak kullanılmaz. Bunun yerine no one/nobody ve nothing ile olumlu bir fiil tercih edilir
Nobody/no one wants to be in his position |
Kimse onun pozisyonunda olmak istemez. |
Nothing has been done so far. |
Bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır. |
- Anyone/anybody ve anything olumlu cumlede kullanıldığı zaman herhangi biri, herkes,herhangi bir sey, her sey anlamım verir.
You can buy anything |
Herhangi bir sey alabilirsin |
Anyone/anybody can do that |
Onu herkes/herhangi bir insan yapabilir |
- Somewhere, anywhere, nowhere ve everywhere gibi zarflan da bu grupta inceleyebiliriz.
I can't find my glasses. I put them somewhere, but I don't remember where |
Gözlüklerimi bulamıyorum bir yere koydum ama nereye hatırlamıyorum. |
Have you seen my glasses anywhere? (interrogative) |
Gözlükleri mi herhangi bir yerde gördün mü? |
I don't want to go anywhere tonight, |
Bu gece herhangi bir yere gitmek istemiyorum |
You can't find such a cheap restaurant anywhere. |
Heryerde böyle ucuz restoran bulamazsın. |
You can find such a cheap restaurant nowhere |
Hiç bir yerde böyle ucuz dükkan bulamazsın. |
Hand-made rugs are found in abundance in Turkey. You can find them everywhere. |
El yapımıı halılar Türkiye’de bolca bulunur. Heryerde bulabilirsiniz. |
- Nobody, nothing vb. olumsuz bir ozneyle baslayan bir cumlenin devamında any,anybody, anything vb. bir sozcuk kullanabiliriz. Nobody, nothing gibi sozcukler kullanamayız. Cunku, ozne cumleyi olumsuz yapmıstır ve bir cumlede iki tane olumsuzluk kullanılmaz
Nobody did anything |
Kimse birşey yapmadı. |
Nothing was given to anyone |
Kimseye birşey verilmedi |
Nobody wants to go anywhere |
Kimse bir yere gitmek istemiyor. |
No one had any money |
Hiç kimsenin parası yok. |
- Without da olumsuz bir anlam tasıdığı icin kendinden sonra gelen sozcuk olumsuz olamaz
He must have entered the house without anybody seeing him. |
Eve kimse onu görmeden girmiş olmalı. |
He left home without saying anything. |
Evi hiç birşey söylemeden terketti. |
- Something, nothing, someone, everyone, nowhere, etc. gibi sozcukleri "else" ile birlikte kullanabiliriz.
I don't think Alice can help us. We must find someone else. |
Alice’nin bize yardım edebileceğini sanmıyorum. Başka birisini bulmak zorundayız. |
We didn't like the place where we spent our holiday last year. We want to go somewhere else this year. |
Gecen sene tatili geçirdiğimiz yeri beğenmedik. Bu sene başka bir yere gitmeliyiz. |
She only said she was going. Nothing else. |
Sadece gittiğini söyledi başka birşey demedi. |
f) Reflexive Pronouns : DÖNÜŞLÜ ZAMİRLER
ı |
Ben |
myself |
Kendimi /kendime |
You |
Sen |
yourself |
Kendini (kendisini |
you |
Siz |
yourselves |
Kendiniz / Kendinizi |
We |
Biz |
ourselves |
Kendimiz / kendimizi |
They |
Onlar |
themselves |
Kendilerini |
He |
O (erkek için) |
himself |
Kendini |
She |
O ( kadın için) |
herself |
Kendini |
İt |
O (canlı cansız varlık) |
itself |
Kendini |
one |
Birisi |
oneself |
kendini |
- Bir yuklemin oznesi ile nesnesi aynı ise, yani eylemi yapanla, eylemden etkilenen kisi aynı ise dönüşlü zamir kullanılır. Tekil senicin yourself, coğul siz icin yourselves kullanıldığına dikkat ediniz
Janette cut herself. |
Janette kendini kesti |
We enjoyed ourselves very much at the party |
Partide çok eğlendik. |
- Dönüşlü zamir bir edat’tan sonra gelebilir
She is talking to herself |
Kendi kendine konusuyor |
Take good care of yourselves |
Kendinize iyi bakın |
- Feel ve relax fiillerini Turkce'ye kendini (iyi) hissetmek, kendini rahatlatmak biciminde ceviriyoruz. Ancak bu fiiller ingilizce'de genellikle dönüşlü zamirler ile kullanılmazlar.
I felt better after I took some medicine |
İlac aldıktan sonra kendimi daha iyi hissettim |
You must know how to relax |
Kendini rahatlatmasını bilmelisin |
- Dönüşlü zamir, ozneyi ya da nesneyi vurgulamak icin de kullanılır. Ozneyi vurgularken, reflexive pronoun ozneden hemen sonra ya da fiilden sonra (eğer varsa nesneden sonra) gelebilir
She told me the news herself. |
Haberi bana kendisi verdi |
Jack came himself. |
Jack kendisi geldi |
- Dönüşlü zamir nesneyi vurgularken nesneden hemen sonra gelir.
I spoke to Jack himself'. |
Jack'in kendisiyle konustum |
She demanded to see the manageress herself |
Yoneticinin kendisini gormek istedi. |
- Nesneyi ya da özneyi vurgularken reflexive pronoun'un yerine dikkat ediniz. Çünkü anlam değisikliğine yol açar. Su örnekleri inceleyelim.
I spoke to Jack himself. |
Jack'in kendisiyle konustum. |
I myself spoke to Jack. |
Jack ile kendim konustum |
- Yukarıdaki cumlelerde "myself' ve "himself1 yerine "In person" kullanmak, da mumkundur
- By myself, by herself, etc. "kendi basına, tek basına, yardımsız" anlamını verir. Su iki cumle arasındaki ayrıma dikkat ediniz:
I cleaned the house myself. |
Evi kendim temizledim. |
I cleaned the house by myself |
Evi tek basıma/yalnız temizledim |
- By myself, by herself, etc. anlamında on my own, on her own,. Kullanabiliriz
He lost his wife last year and he has been living by himself/on his own/alone since |
O zamandan beri tek basına/yalnız yasıyor |
I was sitting by myself/on my own/alone in a corner. |
Bir kosede tek basıma/yalnız oturuyordum |