SÜREGELEN GEÇMİŞ ZAMAN: THE PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE

Bu Zaman dilimi ‘’mış’’lı geçmiş Zamanın sürekliliği olarak açıklayabiliriz yine geçmişde olan olan bir eylemi anlatırız ama sürekli tekrarlandığını ya da tekrarlandığını belirtmek için kullanırız. Söz konusu eylem, geçmişte belli bir andan yine geçmişte başka bir ana kadar sürekli yapılmıştır. Genelde cümlelerde Türkçe karşılık olarak ‘’maktaydı, uyordu,iyordu ‘’ gibi çevrilebilir. Genelde ‘’maktaydım’’ anlamı taşısa da iyordu olarak çevrilir. Her türlü cümle kuruluşunda Yardımcı ekimiz ‘’had been’’dir.Fiillerin yalın halini kullanırız fakat fiilden sonra ‘’ing’’ takısı ekleriz ve ‘’ing’’ takısı eklerken şimdiki Zamanda olduğu gibi fiilin son harflerine gore fiilin yazılışı değişebilir Örneğin .’’ live, living hide hiding,

A)    OLUMLU CÜMLE KURULUŞU : AFFIRMATIVE SENTENCES

I

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

You

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

We

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

They

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

He

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

She

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

It

Had been

Verb v1

ing

Object

Time

 

ÖRNEKLER

Ceyda had been working there for almost a year when they fired her

Ceyda işten atılmadan önce orda bir yıla yakın bir Zamandır çalışıyordu

You all had been studying very hard to pass this exam, but you still did’t pass it

Bu sınavı geçmek için hepiniz çok çalışıyodunuz, buna karşın sınavı halen geçemediniz.

It had been snowing all night so all the roads were closed

Bütün gece süresince kar yağıyordu ,bu yüzden bütün yollar kapalıydı

He had been dancing all night, so he fell asleep in class 

O bütün gece boyunca dans ediyordu , bu yüzden sınıfta uyuya kaldı

He had been breaking into houses for five months before the police caught him.

Polis kendisini yakalamadan önce beş ay boyunca evleri soymaktaydı

My mother was crying because she had been peeling onions.

Soğan soyduğu için annem ağlıyordu.

I had been gambling for two years before my wife found out.

Karım anlamadan önce iki yıl boyunca kumar oynamaktaydım/oynuyordum.

 

B)    OLUMSUZ SORU KURULUŞU : NEGATIVE SENTENCES

I

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

You

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

We

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

They

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

He

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

She

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

It

Had not been or hadn’t been

Verb v1

ing

Object

Time

 

ÖRNEKLER

I  hadn’t been feeling well, so I didn’t go to weeding ceremony of Ece

Kendimi iyi hissetmiyodum ,bu yüzden Ece’nin düğün törenine gitmedim

We had not been living in Belgium since 2003

2003 yılından beri Belçikada yaşamıyorduk

they had been living a wealthy life before they moved to Dubai

Dubai’ye taşınmadan önce zengin bir hayat yaşamıyordular

It had not been raining for three days.

3 gündür yağmur yağmıyordu

İrem hadn’t been coming my home since i broke her heart

İrem kalbini kırdığımdan beri evime gelmiyordu

He had not been sleeping since Monday

Pazartesiden beri uyumuyordu

I had not been dancing.since i  hurt my leg

Bacağımı incittiğimden beri dans etmiyordum

 

C)    SORU CÜMLE KURULUŞU : INTERROGATIVE SENTENCES

Had

I

Been

Verb v1

ing

Object

Time

Had

You

Been

Verb v1

ing

Object

Time

Had

We

Been

Verb v1

ing

Object

Time

Had

They

Been

Verb v1

ing

Object

Time

Had

He

Been

Verb v1

ing

Object

Time

Had

She

Been

Verb v1

ing

Object

Time

Had

It

Been

Verb v1

ing

Object

Time

 

ÖRNEKLER

Had you been sleeping?

Uyuyor muydun ?

Had you been living in America since 2003?

2003 den beri amerika da mı yaşıyordun?

Had it been raining for three days?

3 gündür yağmur mu yağıyor?

Had we been working really hard to be rich? 

Zengin olmak için gerçekten çok çalışıyormuyduk?

Had the telephone been ringing, when you came to home?

Eve geldiğinden beri telefon çalıyor muydu?

Had I been cheating you?

Seni aldatıyor muydum ?

What had you been doing when murder night?

Cinayet gecesi ne yapıyordun?